Van Gölü oluşumu, ülkemizin Doğu Anadolu Bölgesinde yer alır. Türkiye'nin en büyük gölüdür. Araştırmacılara göre Van Gölü'nün oluşumu Buzul çağının ortalarına, günümüzden yaklaşık ikiyüzbin yıl öncesine dayanır. O zamanlar Dünya'da tabiat bu günkü gibi değildi. Volkanik patlamaların neden olduğu duman ve su buharı Dünya atmosferinde kalın bir tabaka oluşturarak Güneş ışınlarının Dünya'yı ısıtmasına engel oluyordu. Güneş'in ışığını alamayan Dünya'mız giderek daha da soğuk bir hal alırken, yüzey şekillerinde de önemli değişiklikler oluyordu. Bu şekil değişikliklerinden Van Gölü civarıda nasibini alıyordu.Yapılan bilimsel çalışmalara göre, volkanik patlamaların yoğun olduğu buzul çağı dönemlerin de, Van Gölü'nün kuzeyinde yer alan volkanik dağlar da harekete geçer, Gölün kuzeyinde yer alan Süphan dağı ile kuzey batısında yer alan Adıyaman sınırları içinde ki Nemrut dağının patlaması sonucu ortaya çıkan lavlar, Van ve Muş Çukurlarını doldurur. Lavların yoğunluğu ile dağların arasında doğal set oluşmuş, oluşan bu set Van Gölü'nün su tutmasına neden olmuştur. Bilimsel sınıflandırmaya göre Van gölü; kapalı havza ve volkanik set gölüdür.
Van gölü adı nereden gelmektedir?
Van gölü adını doğusunda ki Urartu krallığı başkenti olan Van ilinden almaktadır, eski adı Tuşpa olan yerleşim yeri M.Ö. 10. ve M.Ö. 8. asırlarda gölün doğu kısmında kurulmuştur. Önemli tarihi eserlerden olan Van kalesi şehrin batısında görülmeye değer güzelliktedir. Göl sahillerinde bir çok Ermeni manastır ve Kilise kalıntıları görülür. Bunlardan günümüze kadar ayakta kalabilen en önemli eser Van gölü içinde bulunan Akdamar adasında ki Kutsal Haç Kilisesi'dir. Ermeni kral Gagik Artzruni tarafından 915 - 925 yıllarında yaptırılmıştır. Kesme siyah valkonik taştan yapılan kilise duvarlarında kutsal kitablardan alıntı Adem ve Hava, Davut ve Golyat, Yunus ve Balina hikayeleri bulunur.
Van gölü hakkında teknik bilgiler
Yerel halk tarafından Van denizi diye adlandırılan Van Gölü doğu batı ve kuzey güney dağlarının arasında kaldığından çok değişik koyların oluşumu görülür. Soda yoğunluğu bakımından Dünya'nın en sodalı gölü kabul edilir. Su türleri Sodalı ve Tuzludur. Gölün kapalı havza oluşu göl suyunun buharlaşarak tuz oranının yükselmesine Alkali oranının artmasına neden olmuştur. Van gölü'nün tuzlu suyu gölde ki canlı çeşitliliğini azaltmaktadır.
Araştırmacılara göre gölde; 36 tür zoo plankton (hayvan hücreli), 103 fito plankton bulunmaktadır. Gölde rastlanan tek balık türü inci kefali'dir.
Çarpanak, Adır, Kuş ve Akdamar adası göl içerisinde bulunan adalardır. Adaların tarihi ve turistik açıdan önemi büyüktür, adalar sit alanı ilan edilmiştir. Akdamar adasında Ermeni kilisesi bulunur. Akdamar kilisesi yakın zamana kadar ibadete kapalıyken kilise 2010 yılından itibaren ülkemiz tarafından restore edilerek ayine açılmıştır.
Van Gölü çevresi yerleşim alanları şu şekilde oluşmuştur. Doğu tarafında; Edremit, Van, Bardakçı, Çitören, Kumluca, Muradiye bulunur. Kuzeyinde; Erciş, Çelebibağı, Akçıra, Kavuştuk yerleşim yerleri ile Süphan dağı bulunur. Kuzey batısında ise; Adilcevaz, Ahlat ve Nemrut dağı bulunur. Batısında; Sarıkum, Kıyıdüzü ve Tatvan bulunurken, güneyinde de; Yelkenli Bucağı, Yoldöndü ve Gevaş bulunur. Etrafında ki yerleşim yerlerinde dinlenme tesisleri bulunur, yat gezileri düzenlenir, Gölün çevresinin tarih ve doğa turizmine uygun olmasına rağmen turizm bu bölge de istenilen seviye de değildir. Diğer bilgiler aşağıya çıkartılmıştır.
- Uzunluğu 119 km. Genişliği 80 km.'dir.
- Denizden su yüzeyi yüksekliği 1640 m.
- Yüzölçümü 3755 km2
- Çevresinin uzunluğu 430 km.
- En derin yeri 451 m. ortalama derinliği 171 m,
- Göl suyu tuz oranı % 19
- Ph dengesi 9,8 oranındadır (Alkali yüksek içilmez)
- Gölün çevresi 430 km.'dir.
Van gölünde doğal hayat,
Göl içerisinde büyük küçük bir çok ada bulunmaktadır, Karasu deltası, Dönemeç deltası, Bendimahi deltası ve Ahlat sazlıklarında ördek ve kuşlar kuluçkaya yatarlar, Van Gölü Martısı ve Yaz Ördeği sazlıkların daimi sahipleridir. Ayrıca gölün kuzey batısında yer alan Nurşun Gölü'de yine kuşların uğrak yeridir.
Van gölü canavarı,
Göl içerisinde yaşadığına inanılan efsanevi yaratıktır. 1889 tarihli İstanbul Saadet gazetende yer aldığına göre bu yaratıkla ilgili efsaneler epey eski görünmektedir, bu güne kadar 1000'e yakın kişinin canavarı gördüğünü beyan etmesi araştırmacıları bu bölgeye sevk etmiş ancak yapılan bilimsel araştırmalara göre gölde farklı her hangi bir yaratığa rastlanmamıştır. Son zamanlar da çıkarılan canavar haberlerinin turizmi canlandırma amaçlı olduğu düşünülmektedir.
Van gölü feribot seferleri,
Van ile Tatvan arasında faaliyet gösteren feribot 49 deniz mili hızla giden Türkiye'nin en büyük feribotu dur. Feribota yerel halk tarafından Ferivan adı verilmiştir. Asıl amacı tren vagonu taşımak olan feribot Tatvan ile Van arasında demiryolu görevi de görür, öyle ki Tatvan'dan aldığı tren vagonlarını Van'a getirir ve tren istasyonunda raylara yerleştirilerek Türkiye İran demir yolunun devamı sağlanmış olur, feribotların kalkış saatleri tam olarak belli olmamakla birlikte yolcu ve yük kapasitesi dolduğundan hareket ettiği bildirildi. Kesin olan TCDD tarafından hafta da üç kez tren seferi düzenlendiğinden feribota binmek için tren seferini beklemek gerekir. Feribota bindiğinizde araçlar için 15 tl. kişi başına 5 tl. ödeyerek 4,5 saatte Tatvan ya da Van'a gidebilirsiniz.
Haritada Van Gölü