Göller; karalar üzerinde yer alan çukur alanlarda birikmiş ve belirli bir akıntısı olmayan durgun su kütleleridir. Tek tek bulundukları gibi yan yana ve birden fazla da bulunabilirler. Göller, bulundukları bölgenin iklimi, jeolojik ve jeomorfolojik özelliklerine göre değişiklik gösterir. Göl suları; acı, tatlı, sodalı veya tuzlu olabilir. Nem; göllerin kimyasal özellikleri üzerinde oldukça önemli bir faktördür. Nemli iklim bölgelerinde bulunan göllerin tuzluluk oranı azdır, bu nedenle bu tür göllerin suları tatlıdır. Göl suları bir gideğen ile boşaltılıp akıtılabiliyor ise o gölün suyu tatlı su özelliği taşır.

Dünya üzerinde göllerin büyüklükleri değişkenlik gösterir. Hazar Gölü, dünyanın en büyük gölüdür. Ülkemizde ise Van Gölü, en büyük gölümüz olma özelliğine sahiptir. Göllerin büyüklüğü, gölün beslenmesine bağlı olarak değişkenlik gösterebilir.

Göller, yağmur suları, akarsular ve kaynaklar tarafından beslenir. Göller fazla sularını akarsular yardımı ile denize boşaltır. Bu akarsulara 'göl ayağı' denilir. Türkiye'de Manyas ve Ulubat gölleri, akarsu yardımı ile sularını Marmara Denizi'ne boşaltır.

Tektonik ve krater göllerin derinlikleri diğer göllere göre daha derin bir yapıya sahiptir. Dünyanın en derin gölü, tektonik bir göl olan Baykal Gölü'dür.

Göl sularının içinde çözünmüş halde madensel tuzlar bulunur ve buharlaşma nedeniyle suyun tuz oranı artar. Özellikle kapalı havzalarda yüzeyden akış olmadığı için göl suları tuzludur. Ülkemizde Burdur Gölü ve Tuz Gölü'nün suları bu nedenle tuzludur. Açık havza göllerinde ise yüzeyden akış olduğundan madensel tuz oranı düşük olur ve buna bağlı olarak sular tatlıdır.

Göl suyunun sıcaklığı, gölün enlemine, iklimine ve mevsimine göre değişir. Gölün beslenmesine ve havzadaki iklim koşullarına bağlı olarak seviye farkı nedeniyle su seviyesinde değişiklik olur. Göl yüzeyinde rüzgarların da etkisi büyüktür, gölün yüzeyinde dalgacıklar oluşturur. Göl yüzeyinin bir bölümündeki basınç değişmeleri, alçalma ve yükselme şeklinde ritmik hareketlere neden olmaktadır. Bunlara "duran dalgalar" da denilebilir.

Göller, ekosistemler için önemli yaşam alanları oluştururlar. Biyolojik çeşitliliği destekler ve birçok farklı türün yaşam alanı olarak hizmet ederler. Ayrıca, göllerin su kalitesi, çevresel faktörler ve insan faaliyetleri tarafından etkilenebilir.

Göller, turizm, balıkçılık ve su sporları gibi rekreasyonel faaliyetler için de önemli merkezlerdir. Göl çevresindeki yerleşim yerleri, göllerin sunduğu tatlı su kaynaklarından ve estetik güzelliklerinden faydalanır.

Göllerin korunması ve sürdürülebilir kullanımı, hem ekolojik denge hem de insan ihtiyaçları açısından büyük önem taşır. Bu nedenle, göllerin yönetimi ve korunması konusunda çevresel farkındalığın artırılması gerekmektedir.