Kuş Gölü, Marmara Denizinin altında yani güneyinde bulunan bir göl. Gönen ile Bursa arasında yer aldığı bilinen ve çöküntü sahasında bulunmuş olan göl, 178 km2 yüz ölçümü vardır. Manyas Kuş Gölünün ekseriyeti idari anlamda Balıkesir şehrinin Bandırma ilçesi sınırlarında ve Marmara Deniz'inin güney bölgesinde, Uludağ ve Biga Yarımadası arasında yer alan bir çöküntü kısmında yer almaktadır. Bu çöküntünün tabanında Kuş ve Uluabat Gölleri ve bu göllerin etrafında yer alan geniş ovalar, kenar bölgelerini ise yüksek dağlar ile yaylalar oluşturmaktadır. Doğudan batıya doğru uzanan gölün uzunluğu ise 20 km ve genişliği 14. Km. 'dir.

Gölün birçok yeri bir-iki metre civarındadır. Manyas Gölüne güney bölümünden Kocaçay karışır. Fakat derenin akımının şiddeti kuvvetli olmayıp oldukça azdır. Gölün güneydoğu bölgesinin ucundan ise Karadere çıkar. Bu dere Karacabey yakınlarında olan meşhur Susurluk Çayı ile birleşip Kocadere adını almaktadır. Ayrıca bu göle kuzeyden de Sığırca Deresi dökülür. Manyas Kuş Gölünün suyu oldukça tatlı olup, bu gölde kerevit ve 30'ye yakın balık çeşidi yaşar. Gölün en dikkat çekici yönü, kuzeydoğu kıyılarındaki her yıl 2-3 milyon dolaylarında kuşun geldiği Kuş Cenneti'dir. Bu sebepten ötürü de göle Kuş Gölü denilmektedir. Burası 1959 yılında Milli park sınırlarına dahil edilmiştir. Gölün oluşumu ile ilgili çok farklı yorumlar yapılmaktadır. Bunlardan en dikkat çekeni ise Emre Kazancı ve dostlarının Pliyosen'de tektonizmaya bağımlı olarak meydana geldiği belirtilen Bursa Gönen çöküntü bölümünün başlangıçtan Kuyanterner'in sonuna kadar karasal bir halde iken, daha sonraları ise bölgedeki Uluabat ve Kuş Gölleri'inin oluşturduğu ve her iki gölün de bilinen tipik bir alüvyon set gölü olduklarını belirtmektedir.

Manyas Kuş Gölü ekolojik bakımdan bol gıdalı olup, limnolojik yönden ise killi olan bir sulak alandır. Kolloidal kil barındırdığı için suyu sürekli bulanıktır. Suları tatlı olduğu bilinen bu gölün en derin alanı 4 metre civarında ve ortalama derinliği ise 1-2 metredir. Göl suyunun seviyesi yaşanan mevsime göre değişmektedir. İlkbahar bu göl suları yükselişe geçerek kıyıları kapladığı bilinip, yaz ayları geldiğinde ise geri çekilir. Bu ritmik ve düzenli bir şekilde devam eden olay ilginç olarak her yıl tekrar etmektedir. Göl, güneyinde bulunan Kocaçay ve kuzeyinde yer alan Sığırcı Dereleri, göl drenaj kısmının yüzeysel akışı ile göl bölgesine düşen belirli yağışlarla beslenmektedir. Boşalımında ise buharlaşma ve sulama maksadıyla çekilen sular ile güneydoğusundan çıkan Karadere kısmıyla göl ayağından Susurluk Çayı'na taşınmış sularla gerçekleştiği bilinmektedir. Göl kıyılarının bazı kısımları sazlık kamışlık iken bazı kısımları ise çayırlıktır. Sığırcık ve Kocaçay derelerinin bu göle karıştığı kısımlarda söğüt grupları ile sazlıklar yer almaktadır. Yaz aylarında bazı suların çekildiği alanların bir kısmında sebze ve meyve tarımı yapıldığı bilinmekte, bir kısmında ise çok farklı ve gür bitki örtüleri ile kaplamaktadır.

Gölün hayvan varlığı ve bitki örtüsü yönünden en bol olduğu yer Sığırcı Deresinin bulunduğu deltadır. Deltada yüz binlerce kuşun gübresi yardımıyla zenginleşen bu topraklar, yazın bu suların geri çekilmesiyle yüksek ve gür otlarla kaplanarak sayılamayacak kadar çok küçük canlıların üreyip büyümesine olanak sağlamakta olup, ilkbaharda ise göl sularının yeniden yükselmesiyle beraber bu canlılar artık göl suyuna karışırlar. Bu nedenle de Kuş Cenneti gölde var olan kuşlar için olduğu kadar aynı zamanda da balıkların beslenmeleri, gelişmeleri ve üremeleri için de gayet ideal bir ortam alanı oluşturmaktadır.

Kuş Gölü ile Kuş cennetinin önemini tüm dünyaya duyurmak amacıyla, çevre kirliliğine olan dikkati çekmek maksadıyla her yıl Uluslararası Bandırma Kuşcenneti Kültür ve Turizm Festivali düzenlendiği bilinmektedir.