{ "title": "Natron Gölü", "image": "https://www.goller.gen.tr/images/Natron-Golu-98.jpg", "date": "19.01.2024 22:15:31", "author": "Kadriye yılmaz", "article": [ { "article": "Natron Gölü, Tanzaya'da bulunan Natron Gölü, içinde veya çevresinde ölen canlıların cesetlerini mumyalıyor. Gerçekleşen bu olay, burada ölen canlıların yaşamları boyunca sürdürdükleri canlılık formlarında şekilli kalmasını sağlıyor. Bu gölde ölen canlılar öldükleri şekilde taşlanmış gibi duruyor ya da kısmen çürüyüp neredeyse ölmeden önceki son şekline benzer bir şekilde bir görünüm sergiliyor. Bu olayı deneysel olarak somut anlamda açıklaması mevcuttur. Bilimselliğin dışında şehir efsanelerine inanıp bu göle dokunan kişilerinde taş kesilecekmiş gibi görünüm olacağına inanıyorlar.

Natron gölü özelliği

Natron Gölü çevresinin ekosistem çeşitliliği fazladır. Bununla birlikte flamingolar burayı hali hazırda çiftleşme üstü olarak kullanıyorlar. Bu gölde kuş ve balık türü oldukça fazladır. Buraya alışmış olan canlılar yaşamlarını sağlıklı bir şekilde sürdürmeye çalışıyorlar. Ölen canlıların mumya şeklini almasının sebebi; Göl suyunun pH derecesinin 10.5 seviyesinde görülmesidir. Bunun anlamı, alkalin yaşam alanı demektir. Bu değerin bu kadar yüksek olması gölün çevresine göre alçakta bulunmasıdır. Natron gölünde birçok mineral bulunmasına karşı suyun sodyum karbonat oranı bir hayli fazladır. Bu da mumyanın temel maddesinden biridir. Bu da canlılara doğal mumya etkisi yapıyor. Bu gölün pH derecesi o kadar fazla ki insan vücudunun dakikada derisi ve gözleri yanabilir. Natron gölünün sıcaklığı kimi zaman 41 dereceye çıkar. Bu da bu gölün termal özellikli olmasını işaret ediyor. Gölün bilinirliği 1950 yıllarına dayanır. Göl çevresine göre iyi izole olmuştur. Natron gölünün herhangi bir deniz ya da nehir bağlantısı bulunmamaktadır.

Natron gölü, Ewaso Ngiro üzerine kurulan hidrotermik santral tarafından tehdit altında. Göl, doğal kaynak suları ve minik nehirler ile beslenmektedirler. Bu gölde ölen canlıların fotoğraflarını sergileyen Brandt, kitabında bunlara değinmiş. Natron gölü'nün etrafında yıkanmış, kuşlardan yarasalara kadar birçok tür keşif ettiğini söylüyor. Canlıların ölüm sebeplerini bilmediğini fakat; suyun yüksek derecede soda ve tuz içerdiğini bildirmiştir. Bunun en büyük kanıtının kodak film kutularındaki boyanın saniyeler içinde çıktığını gözle görmektedir. Brandt'ın çektiği resimlerde kalsiyum karbonat tortusuyla kaplı kuşların taşlaşmış kalıntıları görülüyor. Gölün 'tebeşirli' suyu kuruduğunda, geriye hayvan tüylerini ve dokularını kaplayan bir alçı tabakası kalıyor. Bu tabaka organik kalıntıları bakterilerden koruyarak çürümeyi engelliyor. Siyah-beyaz çekimlerde hayvanların tüylerindeki detay ve kontrastı ortaya çıkan fotoğraflar okurlara avangart çizgi roman sanatında kullanılan sert taramalar ve çinileme teknikleri anımsatıyor.
" } ] }